Üniformamı buldum mu çıkartamıyorum!

Bazı kıyafetler vardır, musallat olur üzerinizden atamazsınız. İlk neyle kombinlerseniz onla bir çırpıda kanka olur, bir daha ayıramazsınız. Sonradan bir parça değişiklik yapmak istersiniz, ”hadi hadi acelen yok mu, böyle çıkıver işte bugün de, bak geç kalacaksın” derler, iyice müptelası olursunuz. Sonra bir bakmışsınız, üniforma rütbesinden kadroluya geçip, gardrobun en sık kullanılanlar askısında mesken tutmaya başlamışlar. Siz de acele acele hazırlanırken, off ne giysem diye dolap önünde volta atıp duracağınıza, yine yeniden aynı üniformayı giyip kendinizi sokağa atarsınız.

Sizli bizli anlattım ama benim gardrop cephesinde sıklıkla yaşanan durum bundan ibaret. Bir giydiğini bir daha giymiyor diye birşey yoktur, aynı kesişim kümesinde yer almayan günler ve ortamlar vardır. Bir gün baktınız ki sonunda birbirlerinden sıkılıp yolları ayıracak gibi duruyorlar, emin olun, o gün gardrop karşısında rahat bir yarım saat daha harcayacaklar 😉

Ben hiç bir zaman, bırakın bir gün öncesini, bir saat öncesinden bile şunu giyerim plan ve programlılığında olamadım. Azami hazırlanma süresini 5 dk tutan uniformalarımla aram bu yüzden de baya iyidir. Ne zaman bu sefer sıyrılcam bu durumdan desem, aceleden saate bakar U dönüşüyle tekrar onlara koşarım. Bir sevgi&nefret ilişkisi bizimki. Peki ya sizinkisi? 🙂

Palto: Machka – Gömlek: Beymen Club – Hırka: H&M – Tayt: Zara – Ayakkabılar: Opening Ceremony/Beymen Garage Sale – Şapka: Ted Baker/Harvey Nichols

Bu çekimler Harper’s Bazaar Şubat sayısı için! Üniformamla poz vermesem ona haksızlık etmiş olurdum 😉 Backstage çekimleri için iconjane‘me koccaman teşekkürler!