Arşiv: cos

Barselona sokaklarından merhaba! Bu ara, seyahatler üst üste gelince, videolar da uzaklardan gelir oldu hep. Çok yakın arkadaşlarımız bu şehirde yaşamaya başladığından beri, biz de yanlarına bir çok defa gitme şansı bulduk. Bu şehri çok seviyoruz. Her gidişimiz de yeni yerler keşfetmeye çalışıyoruz. En sevdiğim cafelerinden, dükkan keşiflerine, #gununkahvesi duraklarımızdan akşam gittiğimiz Hozier konserine kadar dolu dolu bir video hazırladık. Devamı da yolda. 🙂 Umarım keyifle izlerseniz. Sevgiler herkese!

En sevdiğim şehirlerden birinden, Barselona sokaklarından geliyor bu post. Yıllardır nerdeyse her mevsimine denk gelip, sayısız fotoğraf çektiğimiz bu şehirde, bu defa video da çektik. Sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum! Ama şimdilik sizi El Born sokaklarından Barceloneta’ya uzanan bir akşamüstü keyfiyle başbaşa bırakıyorum. Barcelona ile daha detaylı bir postla geri döneceğim, söz!

Los Angeles seyahati videoları bitmek bilmiyordu. Sıkılmadınız değil mi? 🙂 Şimdi LA videolarına biraz ara verip, Barcelona’yı hazırlamaya karar verdik. Bitmedi evet! 🙂 Daha sırada Las Vegas, Grand Canyon ve Universal Studios var çünkü bekleyen. Videolaarı çok keyifle çekiyoruz. Sadece montaj yapmak bir hayli zamanımızı alıyor ama giderek hızlanıyoruz sanki onda da 🙂 Sizden güzel […]

Hayatımda gördüğüm en büyük ‘pembeliğin’ önünde poz vermesem olmazdı. Fotoğrafta başka kimse yokmuş gibi görünebilir ama tek başıma değildim tabiki. Melrose’daki bu boydan boya pespembeye boyanmış Paul Smith mağazasının önünde poz vermiş 1 milyoncu kişi olabilirim. Fena mı oldu, birden blog da toz pembe oldu. 😉 Toz pembe iyidir zaten. Ondan zarar gelmez. Bazen toz pembe hayaller birden toz olur. Ama hemen yerine yenisi gelir. Çünkü belli mi olur, belki bir gün biri gerçek olur. 🙂

Koskoca yılın 2 haftası kış olurmuş ona da biz denk gelmişiz LA’de. Öyle diyorlar. Napalım 🙂 Bu uçsuz bucaksız sahil böyle bile bu kadar güzelken, eminim yazın nasıl güzeldir. Asıl Temmuz sonuna doğru gel, dünya sörf şampiyonası oluyor bu sahillerde diyorlar. Ah keşke diyorum. Ben şimdilik sağa sola koşturup buz gibi okyanusa parmağımın ucuyla basmakla meşgulüm. 🙂