
Bugün bizim 2.evlilik yıldönümümüz. Hayatımda en çok eğlendiğim o geceye tekrar tekrar dönmek istiyorum hala. Dayanamayıp eski postlardan bir kaç fotoğrafı paylaşıyorum! 🙂 Ama asıl hikayeyi bu linkteki postlardan, komikli şakalı videolarımızı ise hemen bu postta izleyebilirsiniz.

Hayat bilgisi dersinde, bahar mevsimi Mart ile başlar diye öğrenmiştik. Sonra Türkçe dersinde, Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır atasözüyle kafam karışmıştı. Ama doğruydu da. Havanın bir türlü ısınmamasından ben de işkillenmiştim. Bir türlü gelmek bilmeyen bahar için son rivayet 21 Mart’tı. Onu da atlattık mı, tamam ertesi gün bahardı. Yani söz verdiğin tarihe 1-2 gün gecikirsin de, 1 ay boyunca bekletmezsin değil mi? Bahar denen böyle bir mevsim maalesef. Sevenlerini bekletmeyi pek seviyor. Halbuki ben onu, geleceğini haber alır almaz açan çiçekler, şanına uygun renkte kıyafetler ve pankartlar eşliğinde bekliyorum 🙂
Güney Fransa tatili boyunca adım başı karşımıza çıkan hasır şapkaların nerdeyse tümünü başıma geçirip, en sonunda Comptoir des Cotonniers‘de bulduğum bu şapkayla, tatil boyunca aşk yaşadığımız doğrudur.
Doğru şapka, doğru kafa yapısı ile birleşince tadından yenmez oluyor. 🙂 Asıl St. Tropez‘de dünyanın sanırım en güzel şapkacısını keşfettim, gelecek postlarda onu da sizle paylaşmak için sabırsızlanıyorum!! 😉
Kolyeler: Kayra / Akyaka – Bileklikler: Nazra Jewels, Mango, Kurt Geiger, Yüzükler: By Boe/ Bilstore – Loopie Love
Bisiklete olan platonik aşkım, Toulouse‘da karşılık buldu. Tüm şehri bisiklet tepesinde tepe tepe gezdim. Yaz aşkım bir güncük sürse de, İstanbul’a gelir gelmez bir Trek gördüm. Yine aşık oldum 🙂