#tatildedigin hep orada en güzel
Yeryüzündeki saklı ve bakir kalmış cennetlerden birindeyim. Bu yıl 3. kez burdayım, sevdiklerimin yanında, dünyada en sevdiğim yerde. Akbük, Akyaka’ya 30km uzaklıkta enfes bir koy. Sit alanı olduğu için, Ertuğrul Özkök’un hem ‘haksızlık bu’ diye kızdığım hem kıskandığım efsanevi evi dışında pek yerleşim yok. Kulübeler, bungalovlar var. Ördekler ve kazlar buranın nüfusunun sanıyorum 3te 1ini oluşturuyor. Burada bulabileceğiniz tek lüks, hiç bir yerde bu kadar renk tonunu birarada görmediğim deniz. Yemek, içmekten kasıt bir kaç meze ve sigara böreği ise o tamam. Bir kaç şezlong ve şemsiye de var. Badem’in de bir zamanlar en sevdiği yermiş burası. Burada aramanıza gerek olmayan tek şey ise huzur. Çok da vefalı. Her gidişimde, beni hep koyun öbür ucunda, aynı köşede bekliyor. Sessiz, sakin, her şeyden uzak bir kaç saat için bile buraya gelmeye değer. Bu güzelliği paylaşıyorum ki onu hep birlikte koruyalım. Hızlıca tüketip, kirletip bir kenara atmayalım. Doğal güzelliklerinin kıymetini bilen ve sit alanında fetih planları yapmayanlara gelsin bu post!
Elbise / Dress: Lug Von Siga / Gül Ağış
I’m in a heaven which is hidden and untouched on Earth. This is my third time in here, the place where I like most, with my family. Akbuk is a fantastic bay and 30kms away from Akyaka, Muğla. It is a protected area, there is no settlement in here. I guess 1/3 of the population is composed of ducks and gooses. 😉 The only luxury you can find in here is the sea that has many shades of blue and green. It is the only thing that you won’t seek is the peace. Everytime I come here, It is waiting me at the same corner, the other end of the bay. 😉 It is worth coming here for some quiet and peaceful hours away from everything. I shared this beauty in order to protect it together. Please don’t consume and throw it away rapidly. So let this post comes to the ones who knows the value of the natural beauties and doesn’t make any settlement plans in a protected area.