Geçtiğimiz haftasonlarından birinde, yine soluğu komşunun yazlığında, Dedeağaç‘ta aldık. Son bir kez denize girip, son bir kez şezlonga uzandık. Deniz kenarında komşunun balıklarını, yine evdekinden çok daha ucuza, çok daha lezzetli yedik. #gununkahvesi ‘ne frappe serinliği yaşatıp, komşuyla ve yaz denenle vedalaşıp döndük. Ama arayı çok açmayalım dedik. Ara sıra yemeğe bekliyor komşu. Siz de kendinizi ayarlayın, uğrayın mutlaka bir haftasonu. Sınırdan 40 metre ötedeki bu mütevazi şehri, balıkçı kasabası Makri’yi bir görün, güzel bir yemek yiyin dönün. Hele arabanız varsa bence hiç durmayın. Sınırdan tüm mahalle konvoylar halinde geçin. Duty Free’de çok oyalanmadan, 40metre daha sabredip, denizden ne çıkarsa yemeniz gereken o restoranlardan birine koşun. Kulaklarımı çınlatıp, benim için de ‘yassou’ deyin 😉
Geçtiğimiz hafta sonlarından birinde otobüse atladığımız gibi soluğu komşunun yazlığında Alexandroupoli‘de almıştık. Twitter‘dan an be an paylaştığım detayları ve daha fazlasını off nereye gitsem‘de bulabilirsiniz. Bayram tatili için henüz bir planınız yoksa ya da hafta sonunda yakın bir yerlere kaçmak isterseniz keyifli bir rota olabilir. Tüm detaylar, off nereye gitsem‘de 🙂
Selanik‘e giden Dostluk Expresi‘nden başlayan ve şehirde nerdeyse her sokakta karşıma çıkan grafitiler, ilk andan itibaren ‘işte genç nüfusun hakim olduğu bir şehirdesin’ izlenimi vermeye yetti de arttı. O güzel bu daha güzel derken önlerine geçip poz vermek farz oldu 🙂 Bir de yapanı yakalasam hayran hayran seyretsem diye düşünürüm hep. İstanbul‘da çok sık rastlayamıyoruz […]
