Galata‘dan merhaba! 🙂 Beyoğlu’ndaki iş hayatım boyunca, öğle arası koşa koşa gittiğim dükkanlardan, yeni keşfettiğim yerlere, yeni açılan Münhasır‘daki kahve molamdan, Serdar-ı Ekrem‘de dolu dolu geçen bir video ile karşınızdayım. Keyifle izlemeniz dileğiyle. Youtube’a yüklediğim videolardan haberdar olmak için kanalıma bu linkten abone olabilirsiniz. Yorumlarınız da benim için çok değerli. Heyecanla beklerimmm 🙂
Sonbahar bana hep hüzünlü gelmiştir. Yazdan sonra hiç bir şey neşeli gelmeyecek diye midir, ilkbahar romantizmine daha çok zaman olduğundan mıdır bilmiyorum ama hüzünlüdür işte. Sonbaharın en yakıştığı şehrin yaşadığı hüzünden de olabilir tabii. Hüzünleri sabırla, ısrarla, umutla dağıtmak üzere.
Sonbaharın gelmesiyle doğa renkten renge giriyor. Yaz bitti hüznü, önümüz kıştı rehaveti derken karalara bürünmek yerine, biz niye renklenmeyelim ki?
Mesela benim bu sezon kırmızı ile aram hiç olmadığı kadar iyi olacak gibi. Zira kıpkırmızı bir palto ve ondan daha da canlı bir tonda kıpkırmızı bir kazak alışverişi ile bu yolda benden beklenmedik iddalı bir adım attım. Bence siz de bu sezon, alışılagelmiş siyah, lacivert, gri tonlar dışında, kendinize capcanlı bir dokunuş katacak bir renge bürünün. Renklerin enerjisi size de, etrafınızdakilere de iyi gelecek. Yeter ki siz bu sezon karalara çok değil de, renklere bürünmeyi tercih edin. 😉