Arşiv: my mija

Yürümek güzel de, kolay değil. Trafiğe girmesi ayrı, yaya olup yürümesi apayrı dert olan İstanbul’da ise hiçbir şey kolay değil. Genelde her yere yürüyen biri olarak, ‘ne işe yaradığı henüz dört tekerleklilerce kestirelemeyen’ yaya geçidinden böyle güle oynaya geçtiğim görülmemiştir. Neşemi, fotoğraf çekerken bizi bolca gülümseten komşu esnafa ve yarın Deyz’e ve aileme kavuşacak olmama verebilirsiniz 😉 Haftasonunuz şahane geçsin!

Üstümden çıkarmaz olduğum #offnegiysemformija bluzlar, soğuğu azıcık hisseder hissetmez dolaptaki kazakların arkasına saklanmaya başladılar. Blogdaki postların üçte birinde sanırım bu bluzlardan giyiyorum 🙂 Artık yeni bir şeyler yapmanın çoktan vakti gelmişti biliyorum. Mija ekibi ile yine kafa kafaya verip, hem rahat hem cici bir şeyler yapmaya başladık bile. Paylaşmak için sabırsızlanıyorum! #offnegiysemformija rahat durmadığı gibi #iconjaneformija cephesinde de ‘yumuşacık’ gelişmeler var 😉

Mija‘nın yeni koleksiyonu ‘Minimal’  sitede yerini aldı bile! Bakalım ardarda Mija’ya eklenen  yeni tasarımları ve bizim mini koleksiyonlarımızı sevecek misiniz? 🙂

Sanki bütün yıl ertelediğim her şeyi son 1 haftaya sığdırmış gibi geçti bu hafta. Aynı anda 50 iş birden yapmaya meraklıyım. Ama bu merakımı önümüzdeki yıl geride bırakmaya da kararlıyım. Koca bir yıl çıkardığım tek ders varsa o da; zaman hiç bir şeye yetmiyor, yetmeyecek de. O zaman onu da en verimli ve kendini yıpratmadan kullanmak. Zaman yönetimi, ben seni anladım sandım ama sen beni bu sene fena alt ettin 😉

It’s like everything which I was putting off the whole year, pushed me hard last week of this year. I’m furious to do more than 50 things at the same time. But I’m also determined to change this behavior and start managing my time correctly next year. If there is one vital lesson to take from the whole year, it’s incontrovertible importance of the time management. Dear time, I thought I’d deal with you easily but you beat me real bad this year 😉

2012 benim için cesur bir kararla başlamıştı. 5 yıllık ajans hayatından sonra, en sevdiğim, kendimi en üretken hissettiğim ve sayenizde motivasyonumu hiç kaybetmediğim işime kavuştum. Saatler artık benden sorulurdu. Kalkma saati, toplantı saati, paydos saati, içimden gelmiyor saati. 😉 Fakat beklediğimden öte, zaman zaman inişli çıkışlı da olsa, bu yıl inanılmaz yoğun, yorucu ama mutlu geçti. Hayatıma yeni insanlar, yeni projeler, yeni hayaller, mis gibi kahve kokulu bir blog, Bolluca‘dan bir sürü minik arkadaş ve koca kalpli insanlar girdi.
Fotoğrafların siyah beyaz olduğuna bakmayın, o 2012’nin film şeridi gibi geçtiğine atıfta bulunmak için 😉
Bakalım 2013 nasıl geçecek?

For me 2012 has started with a brave decision. After 5years of agency experience, I quitted my job and turned my favorite hobby into a job; blogging. I never lost my motivation with the help of you guys. Thanks a lot! Since I am a freelance blogger,  I’m the only one who decides the wake up time, meeting time, recess time, just do nothing time. 😉 2012 has passed incredibly fast, been a seriously exhausting year but was also happier than I’ve expected. I met new people, became a part of new projects, had new dreams, had my new sweet-smelling coffee blog and met with my new little friends from Bolluca and put lots of big-hearted, sweet people in my life. 2012 was a colorful year besides the black and white photos of this post 😉 

Let’s see what will happen in 2013?