
2012 benim için cesur bir kararla başlamıştı. 5 yıllık ajans hayatından sonra, en sevdiğim, kendimi en üretken hissettiğim ve sayenizde motivasyonumu hiç kaybetmediğim işime kavuştum. Saatler artık benden sorulurdu. Kalkma saati, toplantı saati, paydos saati, içimden gelmiyor saati. 😉 Fakat beklediğimden öte, zaman zaman inişli çıkışlı da olsa, bu yıl inanılmaz yoğun, yorucu ama mutlu geçti. Hayatıma yeni insanlar, yeni projeler, yeni hayaller, mis gibi kahve kokulu bir blog, Bolluca‘dan bir sürü minik arkadaş ve koca kalpli insanlar girdi.
Fotoğrafların siyah beyaz olduğuna bakmayın, o 2012’nin film şeridi gibi geçtiğine atıfta bulunmak için 😉
Bakalım 2013 nasıl geçecek?
For me 2012 has started with a brave decision. After 5years of agency experience, I quitted my job and turned my favorite hobby into a job; blogging. I never lost my motivation with the help of you guys. Thanks a lot! Since I am a freelance blogger, I’m the only one who decides the wake up time, meeting time, recess time, just do nothing time. 😉 2012 has passed incredibly fast, been a seriously exhausting year but was also happier than I’ve expected. I met new people, became a part of new projects, had new dreams, had my new sweet-smelling coffee blog and met with my new little friends from Bolluca and put lots of big-hearted, sweet people in my life. 2012 was a colorful year besides the black and white photos of this post 😉
Let’s see what will happen in 2013?
MyMija için tasarladığım kıyafetlerden en sevileni sanıyorum bu bluz oldu. Hepsi benim bebeklerim ama, benim için de bu sade ve cici bluzun yeri ayrıydı. 😉 Kendisi stoklara veda ederken, diğer ciciler MyMija‘da sizi bekler 🙂
Bu elbiseyi kışın ortasında ilk gördüğümde, onu yazın ortasında, doğumgününde giyeceğime çoktan karar vermiştim. Zaten en büyük bahane değil midir kendi kendimizi güzel bir doğum günü hediyesiyle şımartmak 😉 Tüm kış sabırla o beni, ben de onu bekledim. Sırt dekoltesinin hakkını izsiz yanarak veremediğim için kendinden af diler, sabırla bir daha ki buluşmamızı beklerim 😉
Şapka, bere ve kasket benim en vazgeçilmez aksesuarlarım! Aldığım her yüzüğü kaybediyorum, tek başıma o bilekliği asla takamıyorum, kolye konusunda tutucu muyum neyim, devamlı aynı şeyleri takıyorum, küpe takmayı da hep ihmal ediyorum..Ama kafama bir şey takmadan şurdan şuraya adım atmıyorum 😉 Peki ya sizin en takıntılı olduğunuz aksesuar hangisi? 🙂