Geçtiğimiz hafta bir günlük de olsa baharı yakaladığım bir günden.. Hava 16 dereceden kar yağışına yine nasıl döndü aklım almıyor. Hamilileğim boyunca elimin uzandığı ama boş döndüğü, aklımın kaldığı ama asla deneyemediğim güzelliklerin bir kaçına istisna yapıp, indirim sezonunda kaçırmıyım dedim. Bu trençkot ve botlar kesinlikle onlardan bazıları oldu. Ayakların 1 hatta belki 2 numara büyüyecek telkinleri baktım ki hala gerçekleşmiyor, bu botları kapıverdim. Ayırtılmış ama ayırtan tarafından alınmayı sonra da satış görevlisi tarafından günlerce depoda unutulmuş bu trençkotu da demek ki ben bekliyormuş bahanesiyle ediniverdim. 🙂 small olmasına rağmen bol kesimi sayesinde doğunca içine can bile girse kapanacak sanki 😉 Bu daha bir diğer bahanesi. H&M super skinny jeans ile de hala jean giyebilmek şahane! Cos’dan aldığım medium ve large üstler de bir sonraki garage sale’de ya da 2.el satış sitesinde yerine alacak diye umuyorum. Dolabımın kapağını uzun zamandır açmadım, devamlı benzer kıafetler etrafında dönen bu dönemi atlatınca, eskilere dönüşüm acaba yakın mıdır? 😉
Siyahlardan nerdeyse kurtulduğum bir kış gününden merhaba! 🙂 Bu paltoyla beraber devirdiğimiz kaçıncı kışımız bilmiyorum. Her sezon başka rengini kovalıyorum ama yerine yenisini koymak ne mümkün! Koca 34 haftalık göbek çeperimin de icabına bakıverdi daha ne isterim 😉 Ama bu kombinde bence başrol çanta da. 12 yıl önce Paris’ten almıştım. Hala ne kadar canlı, çocuksu ama güzel. Renklerin hiç bitmeyen enerjisini üstünüzden, başınızdan, gözünüzün önünden eksik etmeyin.
Alaçatı sokaklarında emaye kap&kaçaklara ve o enfes kapılara doyamadığım masmavi bir günden. 🙂 Alaçatı’da çok da tatlı 2 video çekmiştik. Henüz izlemediyseniz hemen bu ve şu linkteler. Alaçatı sezonu erkenden açtık şimdi de Akyaka sezonunu açmaya gidiyoruz! Kite arası blogu, instagramı ve snapchat’i aktif tutacağıma emin olabilirsiniz. Dönüşte videosu da youtube’da, söz!