Siyahlara büründüğüm bir akşamdan merhaba. Contemporary İstanbul‘un açılışına giderken rahatlıktan ödün vermeden, minik ve kibar bir dekolteyle durumu kotardım sayılır 😉 Üstümdeki bluz durumu kotardı desek daha yeridir aslında. Yeni tanıştığım Etty&Jacques markasıyla bu sezon daha sık görüşücez gibi. Zira klasik siyah triko ve kazaklara, ufak ama sihirli dokunuşlarla, yepyeni bir soluk getirdiğini düşünüyorum. Bakalım siz de sevecek misiniz?
Dikkat! Bu post, şahane işler yapan birden çok Türk tasarımcı içerir! 🙂 Canım Aslı Filinta‘nın her sezon heyecanla beklediğim, detaylarıyla eğlendiğim tasarımları…Sevgili Ayşegül Kunter’in deri ile harikalar yarattığı markası‘my name is o bag’… Batya Kebudi‘nin her biri birbirinden rol çalsalar da, aynı zamanda beraber takılmaktan son derece zevk alan zarif yüzükleri…Ve sokak stilinin nabzını sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da en iyi tutan tasarımlarla karşıma çıkan, Bünyamin Aydın’ın markası Les Benjamins…Hepinizi seviyorum! 🙂
Siyahtan sonra en ‘cool’ renk olsa gerek lacivert. Her tonu, her dokusu ayrı güzel. Beyaz fonda daha da aklımı çelip, bir sürü poz da verdittiler 😉 Bir pazar günü gittiğimiz Ritz Carlton’ın içine açılan Atelier Real Food’un şahane sunumlarından, leziz yemeklerinden fırsat bulup çektiğimiz karelerle gelsin bugünkü post. Kış bahçesi tadında yeni açılan bu gizli mabet, maaile yapılacak uzun pazar kahvaltıları için birebir. Eğer yolunuz düşerse, o enfes tatlılara gömülüp #gununkahvesi içerken, kulaklarımı çınlatmayı unutmayın 🙂
Bu hafta sonu hayatımda ilk defa Avşa’ya gideceğim. Dinleneceğim, koşacağım, yüzeceğim ve o çok beklediğim uzun tatil için 1 haftalık geri sayıma başlayacağım. 😉 Benim için yaz, denize dalınca ve denizden çıkıp ertesi gün için tek planımın yine denize dalmak olduğunu anladığım an başlayacak! 😉 O zamana kadar minik hafta sonu kaçamaklarına devam.