Esra Gökçen dokuyor, Off Ne Giysem bu güzelliklere doyamıyor
Twitter‘dan heyecanlı heyecanlı paylaşmıştım Marmaris’te muhteşem bir keşif yaptım diye, Esra Gökçen’in cicilerini bir bir koymuştum buraya da. Ertesi gün hızımı alamayıp ormanın içindeki atölye evine de gittim gözlerimle gördüm bu özel zanaatkarı ve el tezgahını. Dokundum gökkuşağını kıskandıracak renklerdeki iplerine, hayran hayran sevdim çantalarını, yatak örtülerini, yastıklarını, pançolarını, bebek elbiselerini, günler geceler boyu dokuduğu paha biçilemez el emeğini, enerjisini, zevkini, renkli dünyasını soludum. Aldığım bu enerjiyi bonibonlara yansıtmak için sabırsızlanıyorum! 🙂
El tezgahında dokumacılık yapmak matematik problemi çözmek gibi birşey. Önce ipler seçiliyor. Desen ve renk sırasına göre yumak kutusuna diziliyor. Yumakları dizdikten sonra, ipler birbirine karışmasın diye, sırayı hiç bozmadan, delikli bir tahtadan geçiriliyor. Dokumacılığın can damarı sayılan ?ağazlık? almak denen işlemle çivilerin üzerine x şeklinde ipler dolanıyor, dolanıyor, kafam karışıyor, burdan sonra ben de kopuyorum zaten. 😉 Saygı duyup etrafı karıştırmaya koyuluyorum 🙂
Bu güzelliklerden Lalay‘da ben bir tane edinmiştim, ama İstanbul da bunları görmeli deyip, 4 tanesini kaptığım gibi yanımda getirdim, Bebek Şenliği‘nde bonibonlarla kardeş kardeş sizi bekliyorlar olacaklar. Bonibonların da onlara bir sürprizi olacak ama henüz haberleri yok 🙂
Tüm bu emeğin kahramanı Esra Gökçen.
Hadi ben şimdi uyucam…Güzel güzel uyuyayım diye rüyamda çoban olup koyunları sayıcam :))