Sevgili arkadaşım iconjane ile MyMija için hazırladığımız koleksiyon bugün, yani 31 Temmuz itibariyle sona eriyor. Her güzel şey gibi, bu anısı ve tecrübesi bol deneyimin de sonuna geldik. Sizden gelen sayısız desteğe, yeni hayaller kurdurtan yorumlarınıza, ‘o beyaz yakalı bluzu ya hiç giyme ya da tekrar üret’ diyen gelen tehdit mesajlarına 😉 ve bize inanan […]
Şu sıcakta hareket bile etmek zorken, bu eteğin hakkını sonbaharda bol bol vereceğim! Eteğin ruh haline bürünüp döne döne, havalara uça uça gezeceğim serin günler yakında gelecek inanmak istiyorum 🙂
#tatildedigin diye diye ‘gezenti’ nişanını takmama az kaldı, biliyorum. Ofiste masabaşında oturduğum yerden kalkıp #sezlongdanbildiriyorum demeye başlayalı beri iyice asap bozucu oldum, onu da biliyorum. Hayatımdaki renklerin farkına varalı çok olmuştu ama ‘hadi artık’ diyeli henüz çok yeni. Gezenti ruhuma kapıldım gidiyorum. etrafımdaki yeni renkleri gördükçe, yepyenilerini keşfetmek istiyorum. Sizle paylaştıkça, sizin de gününüz renklensin istiyorum. İşte o yüzden bu bloga hayatıma giren tüm renkleri koymaya çalışıyorum..
Cannes‘da kalmanın en güzel yanlarından biri de, otelimiz Radisson‘un hemen önünden kalkan tekneye atlayıp, St.Tropez‘ye gitmek oldu. Bilet gidiş-dönüş 45 euro. Marseille ya da Nice uçak biletiyle yarışır. Lakin, yol ve trafik yüzünden 2,5 saat gidişe zaman harcamayı göze alamadık. 1saat 15 dk süren, tekne yolculuğumuz püfür püfür rüzgarda lakin güneşin altında geçti. Eğer Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında gitmek isterseniz sadece Salı, Perşembe, Cumartesi ve Pazar tekne var. Sezonun tavan yaptığı Haziran-Temmuz-Eylül arasında ise her gün.
Tam bir şapka tutkunu olan ben, bu dükkana girdiğimde neye uğradığımı şaşırdım. Tümü el yapımı, adım başı karşıma çıkan Panama’lardan çok farklı, üstünde tepinirsen anca zarar görecek kadar kaliteli, o kalıp ve o desenler için söyleyecek söz bulamadığım eşssiz dükkan.